Narrow Search
Search narrowed by

Displaying results 36 to 40 of 550.

  1. Ardıl Çeviri Eğitiminde Not Almanın Önemi ve Not Alma Duyarlılığının Pekiştirilmesi The relevance of taking notes in consecutive interpreting and intensifying the sensibility for taking notes
    Published: 25.06.2017

    It is a fact that taking notes, especially in consecutive interpreting education, plays a crucial role. However, the availability of Turkish resources for note taking in consecutive translation is very limited. Translator candidates do not yet have... more

     

    It is a fact that taking notes, especially in consecutive interpreting education, plays a crucial role. However, the availability of Turkish resources for note taking in consecutive translation is very limited. Translator candidates do not yet have the sensitivity to perceive the distinction between taking a note of everything they hear and taking notes that they understand. Despite the fact that there are many different views on the principles of taking notes in interpreting, there are different opinions on foreign sources; some inference will benefit especially in terms of oral translation education. The aim of the present study is to enlighten the significance of taking notes in verbal conversation and to provide a breakthrough that enhances the sensitivity of taking notes in verbal translation education as well as to embody the basic principles in question. The exercise recommended in the context of this study is a quality that will contribute to the development of the sensitivity and awareness of students in taking notes and is an exercise to provide meaningful contributions to listening, empowering expressing, memory strengthening, information equipment and general culture issues in a didactic sense. Ardıl çeviride not alma eğitimi konusuna ilişkin Türkçe kaynakların oldukça sınırlı olmasıyla birlikte, not alma, özellikle ardıl çeviri eğitiminde üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Çevirmen adayları büyük oranda, duyduğu her şeyi not alma ile anladığını not alma arasındaki ayrımı algılayacak duyarlılığa henüz sahip olmamaktadırlar. Sözlü çeviride not almanın ilkelerine ilişkin, yabancı kaynaklarda birbirinden farklı çok sayıda görüş olmasına rağmen, çıkarsama yoluyla bazı temel ilkeler belirlemek, özellikle sözlü çeviri eğitimi açısından fayda sağlayacaktır. Çalışmanın amacı, sözlü çeviride not almanın önemini irdelemenin ve söz konusu temel ilkeleri somutlaştırmanın yanı sıra, sözlü çeviri eğitiminde not alma duyarlılığını geliştirici bir açılım sunmakta belirginleşmektedir. Bu çalışma kapsamında önerilen alıştırma, öğrencilerde not alma duyarlılığının ve bilincinin gelişmesine katkı sağlayacak nitelikte olup, duyduğunu anlama, ifade gücü, belleği güçlendirme, bilgi donanımı ve genel kültür konularına da didaktik anlamda önemli ölçüde katkılar sağlayacak nitelikte bir alıştırmadır.

     

    Export to reference management software
    Content information: free
    Source: CompaRe
    Language: Turkish
    Media type: Article
    Format: Online
    DDC Categories: 400; 830
    Subjects: Notiz; Übersetzen; Konsekutivdolmetschen; Mündliche Kommunikation
    Rights:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  2. Tarihe Yön Veren Çeviriler Septuaginta ve Reşid Taşı (Rosetta) Translations leading history : Septuagint and Rosetta
    Published: 25.06.2017

    In this study, among the translations made throughout history, the translation of the Torah called Septuaginta and the translation of the Rosetta stone, which have both guided history, are examined. The aim of the work is to concretize that... more

     

    In this study, among the translations made throughout history, the translation of the Torah called Septuaginta and the translation of the Rosetta stone, which have both guided history, are examined. The aim of the work is to concretize that translation is not always just a function-oriented application; but it is also an important activity that can interact with sociology, politics, economics and religion and can even be as important as to determine human history. In the study, the effects of the mentioned translations on historical events are revealed. Each translation activity examined in the scope of the study is interpreted in terms of its causes and effects that especially were able to change the flow of history. Bu çalışmada, tarih boyunca yapılmış çeviriler arasından, tarihin seyrine yön verenler içinde bulunan Septuaginta adlı Tevrat çevirisi ve Reşid taşının çevirisi irdelenmektedir. Çalışmanın amacı, çevirinin her zaman sadece işlev odaklı bir uygulamadan ibaret olmadığını; bilakis sosyoloji, siyaset, ekonomi, din gibi alanlarla etkileşim içerisinde bulunan ve insanlık tarihini belirleyebilecek ölçüde önemli bir etkinlik olabileceğini belirginleştirmektir. Çalışmada, ilgili çevirilerin tarihi olgular üzerindeki etkileri ortaya konmaktadır. Çalışma kapsamında irdelenen her bir çeviri etkinliği, ortaya çıkış nedenleri ve - özellikle de tarih akışının seyrini değiştirecek - etkileri bakımından ele alınıp yorumlanmaktadır.

     

    Export to reference management software
    Content information: free
  3. Deutsch als Fremdsprache durch Fernunterricht in der Türkei Türkiye'de Uzaktan Öğretimle Yabancı Dil Olarak Almanca Dersi
    Published: 25.06.2017

    Im Jahre 1864 haben die Türken angefangen, die deutsche Sprache in den Schulen zu erteilen, nach der Ausrufung der Republik Türkei in 1923 wurde Deutsch als Fremdsprache außerhalb von Ankara, Istanbul und Izmir auch in den Provinzstädten Kastamonu... more

     

    Im Jahre 1864 haben die Türken angefangen, die deutsche Sprache in den Schulen zu erteilen, nach der Ausrufung der Republik Türkei in 1923 wurde Deutsch als Fremdsprache außerhalb von Ankara, Istanbul und Izmir auch in den Provinzstädten Kastamonu und Sivas als Fachunterricht eingeführt. In der Universität Istanbul wurde im Jahre 1933 durch Mitglieder des Lehrkörpers Einwanderer aus Deutschland die Abteilung für Deutsche Sprache und Literatur an der Philosophischen Fakultät eröffnet. Die vielfältigen Beziehungen zwischen Deutschland und der Türkei sind von großer Bedeutung und haben Einfluss auf die Entwicklung des Deutschen als Fremdsprache in den Lehrplänen. Seit dem Studienjahr 2001-2002 nimmt das Deutsche als zweites Pflichtfach in den Gymnasien seinen Platz ein. Der Fernunterricht geht seit 1728 kontinuierlich weiter und die Bürger in den Entwicklungsländern profitieren von den Vorteilen des Fernunterrichts. in der Geschichte geht der Fernunterricht in der Türkei zurück bis 1927. In diesem Artikel werden die Möglichkeiten für das Lernen des Deutschen als Fremdsprache durch Fernunterricht erklärt. 1864 yılında kurulan dil okulunda öğretilmeye başlanan Almanca, Cumhuriyetin ilanından sonra Ankara, İstanbul ve İzmir dışında Sivas ve Kastamonu illerindeki liselerde de öğretilmeye başlandı. Üniversitelerde ise 1933 yılında Almanya'dan Türkiye'ye göçen öğretim üyeleri tarafından İstanbul Üniversitesi (Darul Fünun) Edebiyat Fakültesi'nde Alman Dili ve Edebiyatı kürsüsü kuruldu. Almanya ile kurulan yakın ilişkiler ve bu ülkede bulunan Türk kökenlilerin de etkisiyle Almanca önemli ve zorunlu yabancı dil olarak müfredatta yerini almaya başlandı. 1728 yılından bu yana sürekli gelişmekte olan teknolojinin eğitim dünyasına sağladığı avantajlardan faydalanılarak yürütülen bir sistem olan uzaktan öğretimin geçmişi Türkiye’de 1927 yılına kadar geri gider. Bu makalenin amacı, hızlı bir gelişim sürecindeki teknolojiyi takip ederek Almancanın yabancı dil olarak uzaktan öğretim yoluyla öğrenilmesine olanak sağlayan modellerin tanıtılmasıdır.

     

    Export to reference management software
    Content information: free
    Source: CompaRe
    Language: German
    Media type: Article
    Format: Online
    DDC Categories: 430; 830
    Subjects: Deutsch; Fremdsprache; Fremdsprachenlernen; Fremdsprachenunterricht; Fernunterricht; Türkei
    Rights:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  4. So natürlich wie möglich, so künstlich wie nötig! : zur Förderung der Sprechfertigkeit im universitären Kontext Olabildiğince Doğal, Gerektiği Kadar Yapay! Üniversite Bağlamında Konuşma Becerisinin Geliştirilmesi Üzerine
    Published: 25.06.2017

    Die Sprechfertigkeit ist ein Phänomen, das in fremdsprachlichen Lehr- und Lernprozessen sowohl al Mittel (Vermittlungssprache des Lehrenden) als auch als Zielfertigkeit (die es zu erreichen gilt) an Bedeutung gewinnt. Die Sprechfertigkeit, die zu den... more

     

    Die Sprechfertigkeit ist ein Phänomen, das in fremdsprachlichen Lehr- und Lernprozessen sowohl al Mittel (Vermittlungssprache des Lehrenden) als auch als Zielfertigkeit (die es zu erreichen gilt) an Bedeutung gewinnt. Die Sprechfertigkeit, die zu den sprachlichen Fertigkeiten gehört, ist eine schwer zu entwickelnde Fähigkeit, deren Förderung im Unterricht psychologische und kognitive Mühe erfordert. In dieser Arbeit wird betont, dass es möglich ist, die Sprechfertigkeit im universitären Kontext im Rahmen der Deutschlehrerausbildung "so natürlich wie möglich, so künstlich wie nötig!" zu entwickeln; dies berücksichtigend wurde mit Beispielen erwähnt, dass das Rollenspiel und die Dramatisierungstechniken auf die Förderung der Sprechfertigkeit positiv einwirken. Diese Techniken tragen besonders dazu bei, dass der angehende Deutschlehrer einerseits seine eigene Sprechfertigkeit erweitert und andererseits methodisch-didaktische Vorbildimpulse bekommt, die er in seiner beruflichen Laufbahn als Lehrtechnik effektiv anwenden kann. Yabancı dil öğretimi sürecinde konuşma becerisi, gerek araç (öğretmenin anlatım dili) gerekse amaç (yabancı dilde konuşabilme yetisi) olarak önem kazanan bir olgudur. İletişimsel beceriler olarak da adlandırılan dört temel beceriden biri olarak bilinen konuşma becerisini geliştirmek, psikolojik ve bilişsel çaba gerektiren bir öğrenme-öğretme sürecine adım atmak demektir. Bu çalışmada yabancı dil öğretmeni yetiştiren kurumlarda olabildiğince doğal ve gerektiği kadar yapay ortamlarda konuşma becerisinin geliştirilmesinin mümkün olduğu vurgulanmakta, bu ortamı sağlayabilecek rol çalışmaları ve dramatizasyon tekniklerinin kullanımının konuşma becerisinin geliştirilmesine etkisi örneklerle yansıtılmaktadır. Bu teknik gerek öğretmen adayının kendi dilsel performansını geliştirmek anlamında, gerekse öğretmenlik mesleğine başladığında yöntemsel açıdan da kendi sınıfında uygulayabileceği yaratıcı ipuçlarını barındırmakta olan bir öğretme tekniği olarak dikkat çekmektedir.

     

    Export to reference management software
    Content information: free
    Source: CompaRe
    Language: German
    Media type: Article
    Format: Online
    DDC Categories: 400; 830
    Subjects: Deutschlehrer; Sprechfertigkeit; Lehrerbildung; Unterrichtsmethode
    Rights:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  5. Angstgefühle von DaF-Lernenden in Gesprächssituationen im Unterricht – eine kontrastive Analyse im internationalen Kontext Almancayı Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin Dersteki Konuşma Ortamında Yaşadığı Korku Duygulanımları – Uluslararası Bağlamda Karşılaştırmalı Bir Analiz
    Author: Enez, Miray
    Published: 25.06.2017

    Das Ziel dieser Arbeit war es herauszufinden, welche Angstgefühle die DaF-Lernenden, die die deutsche Sprache innerhalb und außerhalb des deutschsprachigen Raums lernen, in Gesprächssituationen erleben. In diesem Zusammenhang wurden zwei verschiedene... more

     

    Das Ziel dieser Arbeit war es herauszufinden, welche Angstgefühle die DaF-Lernenden, die die deutsche Sprache innerhalb und außerhalb des deutschsprachigen Raums lernen, in Gesprächssituationen erleben. In diesem Zusammenhang wurden zwei verschiedene Probandengruppen ausgewählt und Online-Befragungen erstellt, um genauer zu untersuchen, ob es zwischen diesen Gruppen signifikante Unterschiede gibt. Die Ergebnisse, die aus der Datenauswertung erfolgen, sind für beide Lernergruppen verschieden. Nach den untersuchten Sprechtendenzen verhält sich die Gruppe aus der Türkei als eine meist affektiv eingestellte Gruppe, die beim Sprechen zurückhaltend handelt. Dagegen zeigt die Gruppe aus Deutschland tendenziell weniger Zurückhaltung gegenüber dem Sprechen in Bezug auf die emotionalen bzw. kognitionalen Einstellungen. In Bezug auf unterrichtsbezogene Sprechangst ist zu bemerken, dass die meisten Lernenden von beiden Gruppen häufig die gleiche Meinung vertreten. Bu çalışmanın amacı, Almancayı Almanya'da ve Türkiye'de öğrenen öğrencilerin konuşma durumlarına yönelik yaşadığı korku duygulanımlarını ortaya koymaktır. Bu bağlamda iki ayrı araştırma grubu seçilmiş olup, iki grup arasında önemli farklılıklar olup olmadığını araştırmak için çevrim içi anketler uygulanmıştır. Veri değerlendirmesine ait sonuçlar her iki grup için farklılık göstermektedir. Türkiye'deki araştırma grubu, söz konusu konuşma eğilimlerine yönelik olarak bilinç ve duygu açısından çekingen davranırken, Almanya'daki araştırma grubunda bu durum daha az görülmektedir. Ders ortamında konuşma durumuna yönelik korku duygulanımda ise her iki gruptaki öğrencilerin büyük bir kısmının çoğunlukla aynı fikirde olduğu görülmektedir

     

    Export to reference management software
    Content information: free
    Source: CompaRe
    Language: German
    Media type: Article
    Format: Online
    DDC Categories: 430; 830
    Subjects: Fremdsprachenlernen; Fremdsprache; Deutsch; Sprechfertigkeit; Sprechangst; Unterrichtssituation
    Rights:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess